İnsan sevgiyle yaşar,ve insanı sevmekle başlar her şey.Bir başlangıçtan da öte sevgi şimdide gizlidir.Sevgi anı doyasıya yaşamaktır.Ertelenmeyen bir histir.Tohumları yüreklere atılır,hoşgörüyle sulanıp köklerini salar içimize.Yeşerdikçe mutluluğu daha kolay görürüz,yaşarız.Oysaki çok uzaklarda ararız.Sevgiyi de mutluluğu da. Dönüp içimizdeki köklere bakmak gelmez aklımıza.Sevgi de mutlulukta görmek isteyen için bir nefes kadar yakındadır.Yeter ki bakışlarımıza hoşgörümüzü yansıtabilelim.
Dostlukların,barışın,sevginin temelinde engin bir hoşgörü anlayışı saklıdır.Ancak bunların üzerine huzur inşa edilir.Hiçbir ayrımı kabul etmeyen bir hoşgörüye sahip olduğumuz an insanlığımızı kazanmış oluruz.Tüm bunlar ise sevgiyle aşılabilecek basamaklardır.Sevgi ise özgürlüktür, kendini bulmaktır,inanmaktır,mutluluğun sırrıdır.Sevgi karşılık beklemeden sunulan bir armağandır.Dünyaya geldiğimizde minicik yüreğimizde gözlerimizde saf dokunuşumuzda gizlidir.Hayat merdivenini tırmandıkça çoğumuzda yıpranır ve kaybolur.Hep bizde var olan bu yüce hissi karşılık beklemeden korumak gerekir.Bunun için ise özel bir çaba sarf etmemize gerek yok.Çıkarsızca özümüzde var olan bu hissi cömertçe hissetmek,hissettirmek yeterli. Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.
Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.
Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar.
Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi
kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler.
Ama Hintli adam söyle der:
“Sokmak akrebin doğasında vardır.
Benim doğamda ise sevmek var.
Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?”
Sevmekten vazgeçmeyin. iyiliğinizden vazgeçmeyin.
Etrafınızdaki akrepler sizi soksalar bile.Emin olun dünyada sevilmek istemeyen tek bir insan yoktur.Yeter ki şartsız karşılıksız sevmeyi becerelim.Bu iki olgunun tam tersiyle başlatılan sevgi karşılık bulamayınca nefrete dönüşür.İnsanları ve evrendeki bütün canlıları olduğu gibi sevmek gerekir.İşte o zaman o arayıp da bulamadığız mutluluk, bizi bulacaktır.Yüzümüzdeki tebessümü,yüreğimizdeki sıcaklığı,bakışlarımızdaki barışı sevgi ve hoşgörüyle harmanlayıp samimi kılalım.Ve çok uzaklarda değil mutluluğu bu iki histe arayalım.Duyguların renklerin de kaybolup hayatı anlamsızlaştırmayalım. Ruhumuz da büyütelim en yüce en anlamlı sevgilerimizi.Sevgi açlığımızı doyuracak kadar sevgiler üretelim hayatımız da…
Ceylan KAN
Edebiyat Öğretmeni